Kullanılabilirlik Nedir?

İnsan tarafından yapılan her şeyin kolay öğrenebilir ve kullanılabilir olmasıdır.
Kullanılabilirlik verimliliği artırır, memnuniyeti sağlar ve gereksiz kaynak, çaba ve zamanı engeller.
Kullanılabilirlik sadece bilişim teknolojileriyle ilişkili değildir. İnsan bilgisayar etkileşime odaklanmaz. Ortamdaki her türlü bağ, cihaz, iletişim ve ilişki kullanılabilirlik ilkelerine göre tasarlanması ve düzenlenmesi gerekir. O nedenle disiplinler üstü bir etkisi vardır.
Kullanılabilirlik doğrudan memnuniyet ve mutluluk ile ilişkilidir. Daha kullanılabilir ortamlar, kullanıcı dostu bir çevreyi inşa eder. Bilişim projelerinin başarısı ve kalıcılığını doğrudan etkiler. Kötü tasarlanan bir arayüz, gecekondudan farkı yoktur. Temel ihtiyacı karşılar ama konfor getirmez.
Kullanılabilirlik;
- Kullanıcı memnuniyetini artırmakla kalmaz, ürün ve organizasyona yönelik olumlu algı ve birikim sağlar.
- Ürünün veya hizmetin beklenen niteliklerle geliştirilmesini ve tasarlanması destekler. Kullanıcı kabulünü kolaylaştırır.
- Eksiksiz bir izlenim yaratır.
- Olumsuz durumlar için savunma kalkanı yaratır. Kullanıcının beklenmedik durumlara yönelik için affedici olmasını sağlar.
- Uygulamalardaki değişikliklerdeki olası hataları azaltır.
Kullanıcı deneyiminde önemli rol oynar. Etkisi büyüktür ama eş değer bir kavram değildir. Üç farklı bakış açısıyla açıklamak mümkündür. Bunlar sırasıyla; anlamsal (semantic), arayüz özellikleri (feature based) ve işlevsel (operational) yaklaşımlardır.
1.Kullanılabilirlik: Anlamsal Tanım (Semantic) Yaklaşımı
Kullanıcının ilk izlenimiyle oluşan algısal veya olgusal yorumların şekillendiği yaklaşımdır. Bu yorumların referans noktası net değildir. Tasarım açısından bir etkisi yoktur. Kullanılabilirliği soyut olarak nitelendirir. Çünkü bir ürünün veya hizmetin “kolay kullanılır olduğu” çok afakidir, ölçülemeyen bir tanımlamadır. Kişiden kişiye değişebilir.
2.Kullanılabilirlik: Arayüz Özellikleri (Feature Based) Tanım Yaklaşımı
Arayüzdeki özelliklere göre kullanılabilirliğin ölçümlendiği yaklaşımdır. Belirli arayüz özelliklerinin mevcudiyetine göre kullanılabilirlik derecelendirilir.
Bu yaklaşımı destekleyen en önemli çalışmalar arayüz tasarım rehberleridir. Bu rehberler, optimum düzeyde kullanılabilirlik ilkelerine göre arayüzlerin tasarlanmasına imkan tanır.
Ancak, tasarım rehberlerinde verilen önerileri tek tek yerine getirmek kullanılabilirliği yüksek bir arayüz tasarlamayı garanti etmez. Sadece tasarım rehberine göre gerçekleştirilen arayüzlerde, “Özellikler yanılsaması – Attribution Fallacy” adı verilen bir sorun meydana gelir. Basit bir kontrol listesi üzerinden arayüz öğelerinin / özelliklerinin mevcudiyetinin değerlendirilmesi gerçek kullanıcı deneyimine zarar verir. Bu tip rehberler evrensel ve temel problemlerin göz ardı edilmesini engeller. Temel ve ölümcül hataların önüne geçer. O nedenle tamamen göz ardı etmek büyük bir yanılgıdır.
3.Kullanılabilirlik: İşlevsel (Operational) Tanım Yaklaşımı
Alandaki öncü araştırmalarından biri olan Brain Shackel bu yaklaşıma göre kullanılabilirliği aşağıdaki gibi tanımlamıştır:
Kullanılabilirlik, bir uygulamanın:
- kolay ve etkili bir şekilde,
- belirli bir kullanıcı grubu tarafından
- verilen özel destek ve eğitimle,
- belirli görevlerin yerine getirilmesi için
- bir dizi çevresel senaryolar içinde
kullanılma kapasitesine karşılık gelir (Shackel, 1991).
Diğer öncü araştırmalardan olan Jacob Nielsen de kullanılabilirliği beş temel eleman üstünden tanımlamaktadır (Nielsen, 1993).
Kullanılabilirlik,
- kullanıcının ilk defa karşılaştığı sistemde temel görevleri öğrenmesi (öğrenilebilirlik),
- görevleri tamamlama hızı (verimlilik),
- benzer görevi belirli bir aradan sonra tekrarlaması (hatırlanabilirlik),
- kullanım esnasında yaptığı hatalar,
- ve görevi tamamladığı andaki memnuniyet
düzeylerine karşılık gelir.
Herkes tarafından kabul edilen tanımlama ISO (International Standards Organization) tarafından yapılmıştır. 9241 Bölüm 11 sayılı dokümanda belirlenen tanım evrenseldir.
Kullanılabilirlik,
belirli bir kullanıcı grubunun,
belirli görevleri
belirli bir bağlamda etkili, verimli ve memnuniyetle
yerine getirmesidir.
Kullanılabilirliği incelemek için bir çok yöntem vardır. Ancak en temel ve yararlı olanı 3 bileşenden meydana gelen kullanıcı testidir:
- Temsili kullanıcılarla iletişime geçmek (Representative users)
- Temsili kullanıcıların temsili görevleri yerine getirmesi (Representative tasks)
- Temsiliyetleri gözlem (Observation)

Akademisyen, kullanıcı deneyimi ve arayüz tasarımı, veri görselleştirme, web/mobil uygulama geliştirme.
Kemal ŞAHİN'i yakından tanıyın.