Buluğundumuz çağda, neredeyse kusursuz derecede mükemmel yapılan veri kaydetme ve depolama gibi yönetimsel işlemler yeni bir kaosu beraberinde getiriyor: verinin analizi ve yorumlanması.

Analiz ve yorumlama işlemlerinin önemi her geçen gün giderek artmakta. Bu önemli eylemleri de büyük veriye bakarak yapmak, daha nesnel ve geçerli kararlar vermek için oldukça önemli.

Görünmeyenin ardındaki anlamı yakalamak için imdadımıza veri görselleştirme koşuyor. Ama o da bilinmez bir alan. Kapının ardı karanlık.

Ham veri eğer yorumlanmazsa sadece hammallık yaratır. Muhakkak bir bağlamda işlenmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Görselleştirme hem yalınlaştırır hem de ifade gücünü artırır. Böylece anlam çıkarmak kolaylaşır.

Bu yazı içerisinde hiçbir teorik yaklaşıma girmeden basit bir veri görselleştirme projesinin inşası ve yönetimine yönelik basit bir rehber bulabilirsiniz.

Adım 01: Sınırları çizin

Görselleştirme kimin için yapılacak? İlk olarak bu soruyla başlamak oldukça belirleyici bir unsur. Hedef kitleye göre analizlerin derinliği ve ifadenin şekli belirlenebilir. Görselleştirmenin ileteceği içgörülerde buna göre tespit edilebilir.

• Yöneticiler için bir görselleştirme yapılacaksa, üst düzey göstergeler tercih edilebilir. Çok fazla etkileşim ve filtremele seçeneklerine de gerek yoktur. Özetin özetini ifade etmek yeterlidir.
• Analistler için görselleştirme gerekiyorsa, dağılım grafikleri ve ısı haritaları gibi daha ayrıntı içerek görselleştirmeler ihtiyaç duyulabilir. Ayrıca filtreleme seçenekleriyle zenginleştirme de yerinde olacaktır.

Adım 02: Veri mürekkep oranını asgari düzeyde tutun

Basit ve yalın olmak görselleştirme için temel ilkedir. O nedenle ekrana konulan her nokta veriye hizmet etmeli, anlamı güçlendirmelidir. Aksi takdirde koymamak her zaman daha iyi olacaktır.

Yoğun grafik “mürekkebi” veya teknik jargon kullanmaktan daima kaçının.

• Net ve kısa etiketler (max. 3 sözcük) ve açıklamalar tercih edin.
• “Az çoktur” ilkesini benimseyin.

Adım 03: Tutarlılığı koruyun

Görselleştirme boyunca az renk ve az parametre kullanın. Tek bir metrik, renk ve stil kümesine sadık kalın.

• Biçimlendirmedeki değişkenler, kafa karıştırmaktan başka bir şey yaratmaz. Değişkenler rastgele kullanılmamalı, bir anlama veya bir ifadeye hizmet etmelidir.
• Tutarlı renk paletleri, yazı tipleri ve grafik türleri karmaşıklığı önler. İzleyicinin biçimlendirmeye değil içgörüye odaklanmasına hizmet eder.
• Anlamı iletmek için yalnızca renge güvenmekten kaçının. Netlik için desenler, şekiller veya etiketler ekleyin.
• Öğeler arasında yeterli kontrastın olup olmadığını kontrol edin.

Adım 04: Bağlamı belirleyin

Hedef kitlenin belirlendiği gibi ana konuyu da tespit edin. Sadece ana konuya uygun görselleştirmeleri bırakın.

• Başlıklar, açıklamalar ve etiketler daima ana konuyla ilişkili olarak belirlenmeli ve düzenlenmelidir.
• Görselleştirmelere kısa, açıklayıcı notlar düşülebilir. Bunlar yine ana konuya hizmet edecek şekilde düzenlenmelidir.

Adım 05: Doğru görselleştirme tipini seçin

Etkili bir veri sunumu için doğru görselleştirme tipini seçmek oldukça kritik bir unsurdur. Her çizelge tipi, özgün bir amaca hizmet eder. Genelleştirilemez. Çizelge tiplerinin özelliklerini ve kullanım yerlerini keşfedebilmek için görselleştirme kataloglarını inceleyebilirsiniz.

Adım 06: Sürdürülebilir şekilde tasarlayın

Görselleştirmelerin devamlılığı için parametrelerinizi belirleyin. Veri yerinde sabit kalmaz. Yenilenmek ve büyümek ister. Bu durumlara yanıt vermek görselleştirmeyi evrensel hale getirir.

• Kolayca yenilenebilen esnek görselleştirmeler oluşturun.